Ankara’da gazetecilerle bir ortaya gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gündeme ait açıklamalarda bulundu. Bozdağ’ın açıklamaları ortasında en dikkat çekeni, mahkumların toplumsal medya kullanımına ait kelamları oldu. Bakan Bozdağ, mahkumların toplumsal medya kullanamayacağını lakin isimlerine açılan hesaplardan avukat ve aileleri aracılığıyla paylaşım yapılabildiğini, bu hususta çalışma yapıldığını söyledi.
“HÜKÜMLÜLER TOPLUMSAL MEDYA KULLANMIYOR”
Bozdağ, “Sosyal medya konusu maalesef mahkumların bu türlü bir şeyi yok. Kararların bu avukat görüşü şeyi var. Avukat görüşünde, avukatların onlardan aldıklarını ya da ailelerinin onlardan aldıklarını toplumsal medyaya yansıtmaları var. Yoksa mahkumlar kullanmıyor. Yani toplumsal medya kullanmıyorlar ve orada rastgele bir direkt kendileri bir yayın yapamıyorlar. Lakin onların ismine olan hesaplarda avukatlarıyla, aileleriyle görüşme hakkı olanlarla görüştüklerinde onlara söyledikleri, dışarıda onlar tarafından yayınlanıyor. Biz bunu önemsiyoruz ve bu mevzuyu şu anda çalışıyoruz. Yani dünyaya da bakıyoruz, ne yapabiliriz? Zira bir yandan hükümlü, öte yandan da toplumsal medya ve başka medya mecralarıyla farklı farklı işler yapıyor. Dünya buna nasıl bakıyor? Zira toplumsal medya yeni. Öteki ülkeler ne yapıyor? Biz de bunu çalışıyoruz. Yani burada bir kıymetlendirme muhtaçlığı olduğunun farkındayız. Arkadaşlarımız hazırlıklarını bitirince dünyaya bakıp ona nazaran bir karar vereceğiz inşallah.” sözlerini kullandı.
“YÜREKLERİNE, GÖNÜLLERİNE BAK”
Bakan Bozdağ’ın kelamlarına HDP’nin tutuklu bulunan eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’tan çok konuşulacak bir karşılık geldi. Twitter hesabından paylaşım yapan Demirtaş, şunları söyledi: “Adalet Bakanlığı sesimizi kısmanın yollarını arıyormuş. Lakin bunun için evvel bizi bulmaları gerekmiyor mu? Şu fotoğraflara âlâ bak; Gültan, Figen, Sebahat, Bekir, İdris, Leyla, Selçuk, ben ve binlercemiz ordayız. Bulamadın mı ? Yüreklerine, gönüllerine bak.
“BİZİM YERİMİZDE OLMANIZA FAZLA KALMADI”
Ayrıca kendinizi bizim yerimize koyup cezaevleriyle ilgili düzenlemeleri o denli yapın. Bizim yerimizde olmanıza fazla kalmadı nihayetinde. O nedenle akla yatkın davranın ve yeni tecritler uygulamak yerine tüm tecritleri kaldırın.”
