CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan Elektrik Piyasası Kanunu ile Kimi Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Kararında Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerinde kelam aldı.
Ağbaba, şöyle konuştu:
* “Bugün Meclis’in önünde, adeta bir savaş çıkacakmış üzere, Meclis işgal edilecekmiş üzere, binlerce polisin kuşattığı ve bariyerlerle engellediği bir hâl vardı. Sahiden, bir milletvekili olarak, bir yurttaş olarak utanç içerisinde olduğumu huzurlarınızda belirtmek istiyorum. Bu gelen beşerler, hepinize yıllarca hizmet eden memur arkadaşlar, Memur Sendikaları Konfederasyonu temsilcileri.
* İnanç Park’tan, Kızılay’dan önlem alınmaya başlanmış ve maalesef… Size söylüyorum, ülkeyi yönetenlere söylüyorum, AKP Grubu’na söylüyorum: Ya ülke bu türlü yönetilir mi, insan kendi vatandaşına bu türlü muamele yapar mı; onu da sizin takdirinize bırakıyorum ve sizi kınıyorum. Orada söyledim, ‘Gizli falan değil, bugün burada yaşadığımız açık faşizmdir’ dedim. Bu faşizm. Tam bir polis devletine dönmüş.”
“HO HO HO”
Meclis kürsüsünden Noel Baba ve hırsız karikatürü gösteren Ağbaba’nın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
* “‘Torba’ denilen bir ucube, içinde yok yok. Buna tahminen ‘torba’ demek lazım, tahminen öteki bir şey demek lazım. Sizlere iki fotoğraf göstereceğim; iki yüzünüz sizin. Bakın, iki yüzünüz. Biri bu, biri bu. Artık, bunu niçin söylüyorum? Yandaşa gelince Noel Baba üzeresiniz, vatandaşa gelince gece 3’te gelen davetsiz maskeli üzeresiniz.
* Muhafazakar iktidarsınız ya. Ancak yandaşın, çetelerin Noel Baba’sısınız. Yandaş müteahhide vergi affı; ‘Ho ho ho’. Katar’a liman kıyağı jesti; ‘Ho ho ho’. Yandaş sendikaya yüzde 2 baraj kıyağı; ‘Ho ho ho’. Vatandaşa gelince 200 milyarlık yük, OHAL’de mağduriyet, bağımsız sendikalara kilit var.
* O denli bir torba kanun teklifi hazırlanmış ki içinde yok yok. OHAL var, limanları peşkeş var, sendikalara darbe var, 200 milyar borçlanma yetkisinin artırılması var. Torba değil çuval, çuval değil çorba, çorba değil… Ne diyeyim?
Ağbaba, Sözcü’nün dünkü manşetini gösterip “Recep Tayyip Erdoğan, Katar’ın ikram ettiği uçakla Katar’a gitti. Öbür tarafta Arjantin Devlet Lideri. Arjantin Devlet Lideri kim? Kupanın sahibinin kadrosunun lideri. ‘Ülkemde ekonomik kriz var’ diye gitmedi. Yanındaki beyefendi ekibi yok, kimse yok Katar’a maç izlemeye gitti” diyerek iktidara reaksiyon gösterdi.
“TERS KELEPÇEYİ DE ANAYASA MAHKEMESİ’NE TAKILAN KİLİDİ DE DAİMA BİRLİKTE KIRACAĞIZ”
* Devletimize ilişkin limanların işletme müddeti 49 yıl uzatılıyor. Bunu yazarken insanın eli titrer ya, 49 yıl. Allah’tan korkmuyorsunuz; çoluktan çocuktan, analardan utanının ya. Yalnızca mühlet uzatma yok, bir de ne var? Bir de hinlik var. Ne? Mukavele bedelinin yüzde 25’inin peşin ödenmesini düzenliyor. Niçin? Seçim var. Para var, para. Satmadıkları bir şey kalmadı, artık neyi satıyorlar? Geleceği, geleceği, uzakları satıyorlar.
* Bu liman düzenlemesi 4 kez gelmiş; kimi komiteden çekilmiş, kimi burada kanunlaşmış, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş, artık tekrar getiriyorsunuz. Bu kanunu getirenler, Cumhur İttifakı, Meclis’e takılmış karşıt kelepçedir. Artık Anayasa Mahkemesi’ne de kilit vurmaya çalışıyorsunuz. Aykırı kelepçeyi de Anayasa Mahkemesi’ne takılan kilidi de daima birlikte kıracağız.
“MİLLETİMİZİN MALI LİMANLARI 3-5 YANDAŞA PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR”
* Bir de 6 ay sonra seçim var, 6 ay sonra. 6 ay sonra kurulacak Meclis’in kullanacağı yetkiyi hangi hadle siz kullanıyorsunuz ya, hangi hadle kullanıyorsunuz? 6 ay sonra seçim var, yangından mal kaçırır üzere, biliyorlar ki seçimi kazanamayacaklar, şimdiden limanları; çoluk çocuğumuzun, devletimizin, milletimizin malı limanları 3-5 yandaşa peşkeş çekiyorlar.
“BUGÜNKÜ KIZILAY MEYDANI’NDA İNSANLARIN İSYANI DA BU”
* Bu, ‘rüşvet sendikacılığı’ dediğimiz yüzde 2 barajı var. Geçtiğimiz yıl MEMUR-SEN ile devletin yaptığı toplu kontratla yüzde 1 baraj koşulu konulmuştu. Sendikalar dava açtı, bu yüzde 1 barajını iptal ettiler. Artık bu düzenlemeyle iktidar adeta çalışanlara rüşvet teklif ediyor. Bir daha söylüyorum; devlet, hükümet, sendika değiştirmek için, yandaş sendikaları güçlendirmek için rüşvet teklif ediyor. Diyorlar ki ‘Biz memurlara 500 TL bedel biçtik, o 500 TL’yle memurlar sendika değiştirebilir’. Bunun özeti bu. Bugünkü Kızılay Meydanı’nda insanların isyanı da bu. Bu sendikalar sanmayın ki CHP’li, GÜZEL Partili, HDP’li; bu sendikalarda her siyasi görüşten beşerler var.
“KOCA DEVLET, İNFAZ MUHAFAZA MEMURUNA, POLİSİNE 707 TL ÖDEMEKTEN ACİZ Mİ”
* Bu yasaya nazaran sendikalı olamayan beşerler var, yasal olarak sendikaya üye olamayan. Kim? Bizim Murat Bakan’ın gece gündüz lisana getirdiği polisler. Kim? Askerler. Kim? İnfaz muhafaza memurları, ben de yıllarca onları lisana getirdim. Kim? Hâkim ve savcılar. Bunlara toplu mukavele olmadığı için, sendika olmadığı için para vermiyorlar. Ya devlet, koca devlet, infaz müdafaa memuruna, polisine 707 TL ödemekten aciz mi?” ANKA